• Mustafa Kemal Mah 2147.Sok No:3 06510 Çankaya/Ankara
  • teb@teb.org.tr

Hastalıklar ve İlaçla Tedavi

Diyabet ve Beslenme

Tıbbi beslenme tedavisi (yani diyabetik diyet), en sağlıklı gıdaların ılımlı miktarlarda ve düzenli öğünler halinde tüketilmesi anlamına gelir. Diyabetik diyet besin öğeleri açısından zengin, ancak yağ ve kalorisi az olan sağlıklı beslenme planıdır. Ana unsurları meyve, sebze ve tam tahıllardır. Aslında diyabetik diyet çoğu kişi için en iyi beslenme planıdır.

Öğünlerimiz nasıl ve ne zaman olmalı?

» Ana Öğünler: Kahvaltı, Öğle, Akşam

» Ara Öğünler: Kuşluk, İkindi, Gece

» Öğün araları 2,5-3 saat olmalıdır.

» Örneğin:

Kahvaltı: 7.00-8.30
Ara Öğün (Kuşluk): 10.00-10.30
Öğle Yemeği: 13.00-14.00
Ara Öğün (İkindi): 15.30-16.30
Akşam Yemeği: 19.00-20.00
Ara Öğün (Gece): 21.30-22.00

Tıbbi beslenme tedavisi karbonhidrat sayımı, glisemik indeks yöntemi ve tabak yöntemi ile uygulanabilir. Bunların içinden uygulanması en kolay olan tabak yöntemidir.

Tabak Yöntemi

Bu yöntem hem diyabetinizi kontrol altına almak hem de kilo vermek için basit ve etkilidir. Tabağınızın oluşturulması, istediğiniz gıdaları seçmenize izin verir; ancak nişastasız sebzeler daha çok ve nişastalı gıdalar ise daha az olacak şekilde boyutlarını değiştirir. Hazır olduğunuzda, her bir gıda kategorisinde yeni yiyecekler deneyebilirsiniz.

Yedi adımda tabağınızı hazırlayın:

1. Standart bir düz yemek tabağını (yaklaşık 23 cm çapında) dört eşit parçaya bölün.
2. İki bölümü nişastasız sebzelerle doldurun.
3. Geriye kalan bölümlerden birine tahıl ve nişastalı gıdalar koyun.
4. Diğerine ise protein koyun.
5. Buna bir porsiyon meyve, süt veya yoğurt ekleyebilirsiniz.
6. Az miktarda, sağlıklı yağlar kullanabilirsiniz.
7. Yemeğinizin yanında su, soda, şekersiz çay veya kahve gibi düşük kalorili bir içecek içebilirsiniz.

1. Nişastasız Sebzeler:

Sağlığınız için günde en az 3-5 porsiyon sebze yemeye çalışın. Daha fazlası daha iyidir! Bir porsiyon sebze:
» ½ su bardağı pişmiş sebze veya sebze suyu
» 1 su bardağı (200 g) çiğ sebze
En iyi seçimler: Ispanak, pazı, enginar, taze fasulye, taze börülce, pancar, Brüksel lahanası, brokoli, lahana, havuç, karnabahar, kereviz, salatalık, patlıcan, pırasa, mantar, bamya, soğan, bezelye, biberler, turp, salata yeşillikleri, kabak, domates, şalgam

2. Nişastalı Gıdalar

Tahıllar, baklagiller ve nişastalı sebzeler nişastalı gıdalardır. Tabak Yönteminde nişastalı gıdalar tabağınızın ¼’ini oluşturmalıdır ve yaklaşık 1 su bardağı kadar veya ekmekse 1 parmak kalınlığında olmalıdır.
Tahıllar:
Tahılların kilo ve kan şekeri düzenlenmesi üzerine etkisi halen tartışılmaktadır. Kesin olan şey eğer tahıl yiyecekseniz, en besleyici olanları seçmeniz gerektiğidir: Yani tam tahılları! Tam tahıllar vitaminler, mineraller, fitokimyasallar ve lif açısından zengindir. İşlenmiş beyaz un içeren ürünleri, özellikle şeker eklenmiş, ambalajlı ürünleri kullanmayın veya sadece özel günlerde tüketin.
Tam tahıl nedir?
Tahıllar üç katmandan oluşur: Dış kabuk (kepek), ortadaki çekirdek ve tahılın nişastalı kısmını oluşturan merkezdeki besidoku. Kepek: lif, B vitamini, mineral, protein ve fitokimyasallar içerir. Tohum: yağ, mineral, B ve E vitaminleri ve fitokimyasallar içerir. Besidoku ise karbonhidrat, protein ve az miktarda B vitamini içerir.
Tam tahıl, kepek, çekirdek ve besidoku (nişastalı kısım) içeren tüm tahıldır. Tahıllar, tüketime hazır hale getirilirken çeşitli işlemlere tabi tutularak, esmerden beyaza çevirir. İşlenmiş beyaz unlar tahılın yalnızca nişastalı kısmını içerir ve esmer unda bulunan besin maddelerinin çoğunu kaybederler.
En iyi seçimler: Bulgur (pilavlık), ince bulgur, kepekli un, bütün yulaf, yulaf ezmesi, yulaf unu, tam tahıllı mısır, mısır unu, patlamış mısır, esmer pirinç, bütün çavdar, tam tahıl arpası, karabuğday, karabuğday unu, darı, kinoa
Nişastalı sebzeler:
Nişastalı sebzeler mükemmel vitamin, mineral ve lif kaynağıdır.
En iyi seçimler: Patates, balkabağı, yeşil bezelye, mısır
Baklagiller:
Haftada birkaç kez baklagil tüketmeye çalışın. Bunlar protein kaynaklarıdır ve lif, vitamin ve mineral ile yüklüdürler.
En iyi seçimler: Kuru fasulye, mercimek, nohut, barbunya, börülce

3. Proteinli Gıdalar:

Balık, tavuk, et, soya ürünleri ve peynir gibi protein açısından zengin gıdalardır. Bu gruptaki gıdalar arasındaki en büyük fark, ne kadar yağ içerdikleridir.
En iyi seçimler: Bitkisel proteinler, balık ve deniz ürünleri, tavuk ve diğer kümes hayvanları, peynir ve yumurta
Bitkisel proteinler:
Bitkisel proteinler kaliteli protein, sağlıklı yağlar ve lif sağlar. Yağ ve karbonhidrat içerikleri açısından değişkenlik gösterirler.
En iyi seçimler: Kuru fasulye, barbunya, börülce, nohut, kırmızı ve yeşil mercimek, tofu, soya fasulyesi, fındık, fıstık, yer fıstığı, badem, kaju ve bunların ezmeleri.
Balık ve deniz ürünleri:
Haftada en az 2 kez balık tüketmeye çalışın.
En iyi seçimler: Omega-3 yağ asitleri yüksek balıklar (ton balığı, ringa balığı, uskumru, alabalığı, sardalya ve somon); mezgit vb diğer balıklar; kabuklu deniz hayvanları (istiridye, ıstakoz, tarak, karides, vb)
Kümes hayvanları
Daha az doymuş yağ ve kolesterol için kümes hayvanlarını derisiz tercih edin.
En iyi seçimler: Tavuk, hindi
Peynir ve yumurta
Daha az doymuş yağ ve kolesterol için kümes hayvanlarını derisiz tercih edin.
En iyi seçimler: Az yağlı peynir, süzme peynir, yumurta akı
Dana eti, kuzu eti vb kırmızı etler
Bunları tüketecekseniz en yağsız kısımları tercih edin ve yağlarını ayırarak kullanın.
Tabak yöntemi için öneriler: Tabağınızın ¼’i yüksek proteinli gıdalardan gelmelidir. Bu 1 tavuk göğsü veya yaklaşık 90-120 gram dana etine karşılık gelir. Kıymalı makarna gibi bir gıda tüketecekseniz, yaklaşık 1 su bardağı kadarı o öğün için gerekli eti ve nişastayı sağlayacaktır.
Tabağınızın diğer yarısını nişastasız sebzelerle doldurun.

4. Meyveler

Meyveler de sebzeler gibi vitamin, mineral ve lif yüklüdür. Meyveler karbonhidrat içerir; bu nedenle yemek planınızın bir parçası olarak sayılmalıdır.
En iyi seçimler: Elma, armut, kayısı, şeftali, portakal, mandalina, greyfurt, kavun, karpuz, erik, üzüm, kiraz, vişne, çilek, muz, dut, böğürtlen, yaban mersini, kara dut, ahududu, kivi, ananas, mango, avokado, papaya, kuru meyveler (üzüm, kayısı, incir, erik, kızılcık). En iyi meyve seçimi şeker eklenmemiş olanlardır. Kuru meyve ve %100 meyve suyu da besleyici seçeneklerdir, ancak bunların porsiyonları küçük olacağı için mideyi doldurmazlar.
Tabak yöntemi için öneriler: Tabağınıza ek olarak küçük bir meyve veya ½ su bardağı kadar meyve salatası yiyebilirsiniz.

5. Süt ve Süt Ürünleri

Diyetinize süt ürünleri dahil etmek, kalsiyum ve yüksek kaliteli protein elde etmenin kolay bir yoludur.
En iyi seçimler: Yağsız veya az yağlı (%1) süt, yağsız sade yoğurt, (D vitamini ve kalsiyum) katkılı soya sütü
Tabak yöntemi için öneriler: Yemek planınızda günlük bir bardak süt bulunmaktadır. Süt içmiyorsanız, bunun yerine yoğurt veya bir parça meyve koyabilirsiniz
Ara öğünlerde neler yenebilir?
En iyi seçimler: Süt, yoğurt, meyve ve ekmek grubu
Örneğin:
1 bardak süt + 1 porsiyon meyve veya
1 adet esmer galeta + 1 porsiyon meyve veya
2 dilim esmer ekmek + 1 dilim peynir (tost)

 

BESLENME İLE İLGİLİ GENEL ÖNERİLER

Diyabetli olsun ya da olmasın tüm aile doğru beslenmenin avantajlarından yararlanacaktır.

1

Düzenli yemek yemek

Öğünlerinizi gün boyunca eşit aralıklarla yerleştirin ve herkesin kahvaltı yaptığından emin olun.

2

Porsiyon boyutlarına dikkat edin

Yiyeceklerin porsiyon boyutlarına dikkat edin. Kilo vermeye çalışıyorsanız, bunu ayarlamanız gerekebilir.

  • » Farklı gıdaları tabağınıza birbirine karıştırmadan ayrı ayrı yerleştirin.
  • » İkinci bir tabak yemek isteğine direnin ve önce bir bardak su için.
3

Karbonhidrat sayısı

Yediğiniz karbonhidratlara dikkat edin. Bunların sağlıklı kaynaklardan gelmesini sağlayın.

4

Yağı azaltın

Herkesin sağlıklı bir diyetin parçası olarak biraz yağa ihtiyacı vardır. Ancak, tereyağı ve peynir, kırmızı ve işlenmiş etler, palm yağı, hindistancevizi yağı, ile kek ve hamur işlerinden gelen doymuş yağları azaltın.

5

Günde beş porsiyon meyve-sebze

Günde en az beş porsiyon meyve-sebze yemeyi hedefleyin. Böylece siz ve aileniz, sağlıklı beslenmeniz için gerekli vitamin, mineral ve lifleri alabilirsiniz.

6

Tuz azaltın

Çok fazla tuz yüksek tansiyon ile ilişkilidir, bu da diyabet komplikasyonları riskini artırır. Yetişkinlerde tuz tüketimi günde en fazla 1 tatlı kaşığına (6 gr), çocuklarda ise daha düşük miktarlara sınırlandırılmalıdır. Yediğimiz tuzun birçoğu işlenmiş gıdalardan gelir, bu nedenle bunları tüketmemeye çalışmalıyız. Yiyeceklerinizi otlar ve baharatlar ile tatlandırmaya çalışın.

7

Ne kadar şeker?

Diyabetli olsanız dahi yemeklerinizde şeker kullanabilirsiniz. Önemli olan bu şekerli gıdaları kutlama gibi özel olaylarla sınırlı tutmak ve mümkün olduğunca alternatifler bularak aşırıya kaçmamaktır. Evde yiyecek ve içecekleri tatlandırırken yapay tatlandırıcılar kullanmayı deneyin. Yiyeceklerinizi otlar ve baharatlar ile tatlandırmaya çalışın.

Diyabet ve Egzersiz

AKTİF OLMA VE AKTİF KALMA

Aktif olmak hem fiziksel hem de duygusal sağlığımız için çok faydalıdır. Fiziksel olarak aktif olmak ve yaşam boyunca aktif kalmak diyabetli hastalarda diyabetin kontrol altına alınmasına yardımcı olurken, diğer bireylerde tip 2 diyabet riskini azaltmaktadır. Öte yandan düzenli fiziksel aktivite kalp ve damar hastalıkları, kanser, eklem ve sırt ağrısı, depresyon ve bunama riskini de azaltır.

Neler egzersiz olarak kabul edilir?

  • » Hızlı tempolu yürüme
  • » Hafif koşu
  • » Bisiklet sürmek
  • » Tenis
  • » Yüzme vb.

Aktif olmak:

  • » Özgüveni artırır.
  • » Kilo vermenize veya sağlıklı kilonuzu korumanıza yardımcı olur.
  • » Kaslar tarafından enerji için kullanılan şeker miktarını artırır.
  • » Vücudun insülini daha etkin kullanmasına yardımcı olur.
  • » Özellikle tip 2 olmak üzere diyabetin kontrol altına alınmasına yardımcı olur.
  • » Kemiklerinizi güçlendirir.
  • » Yaşlılarda düşme riskini azaltır.
  • » Stres düzeyini, depresyon ve kaygı belirtilerini azaltır.
  • » Uyku kalitesini iyileştirir.

Aktif Yaşam İllüstrasyonu

 

Evdeki ve diğer günlük işler (evin süpürülüp, silinmesi, çamaşır yıkanması, alışveriş, vb) düzenli egzersiz olarak sayılmamaktadır. Günümüz teknolojisi ile bu aktiviteler insan bedenini daha az zorlamaktadır.

Bununla birlikte, yaşınız ne olursa olsun, uyku saatlerinizin dışında ne kadar fazla hareketli zaman geçirirseniz sizin için o kadar iyidir.

Önerilen aktivite süreleri:

  • » İlk Yıllar (5 yaştan küçük, henüz yürümeyen)

    Henüz yürüyemeyen çocuklar yerde veya su içinde oynama aktiviteleri ile hareketliliğe teşvik edilmelidirler.

  • » Okul Öncesi (5 yaştan küçük, yürüyebilen)

    Gün içine yayılmış şekilde günde 180 dakikalık (3 saat) aktivite önerilir.

  • » Çocuklar ve Gençler (5-18 yaş)

    Her gün en az 60 dakika orta ila şiddetli yoğunlukta egzersiz önerilir. Haftada 3 gün kas ve kemik güçlendirici aktivite yapılmalıdır.

  • » Yetişkinler (19 yaş ve sonrası)

    Haftalık 150 dakika (2.5 saat), orta ila şiddetli yoğunlukta fiziksel aktivite önerilir. Haftada iki kez kas güçlendirme egzersizleri yapılmalıdır. Aktivite, örneğin haftada 5 gün, günde yarımşar saat olacak şekilde tüm haftaya yayılmalıdır.

Orta-yoğunlukta fiziksel aktivite nedir?

Orta-yoğunlukta aktivite sırasında kalp atış hızınız artar, daha hızlı nefes alırsınız ve daha sıcak hissederseniz. Orta-yoğunlukta aktivite sırasında hala konuşabilirsiniz ancak, şarkı söyleyemezsiniz (halen şarkı söyleyebiliyorsanız orta-yoğunluğa ulaşmamışsınız demektir). Nefesiniz bir miktar kesilebilir.

Şiddetli-yoğunlukta fiziksel aktivite nedir?

Şiddetli-yoğunlukta aktivitede sert ve hızlı nefes alırsınız; kalp atış hızınız oldukça artmıştır. Bu seviyede çalışıyorsanız, nefesiniz kesilmeden birkaç kelimeden fazlasını söyleyemezsiniz.

Egzersizle ilgili alınması gereken önlemler

Aktivite hem egzersiz sırasında hem de egzersiz sonrası kan şekeri düzeylerini etkileyebilir. Herhangi bir fiziksel aktivite öncesinde, sırasında ve sonrasında kan şeker düzeylerinizi daha sık test edin. Egzersiz öncesi, esnasında ve sonrasında bol su için.

İnsülin veya diğer diyabet ilacı kullanan kişilerin alması gereken önlemler:

Hipogliseminin (kan şekerinin aşırı düşmesinin) önlenmesi

  • » Egzersizden önce kan şekeri düzeyi 100 mg/dL’den az ise, egzersize başlamadan önce bir karbonhidrat atıştırması yapın.
  • » Eğer kan şekeri düzeyi egzersizden önce 100 mg/dL’nin üzerinde ise hafif bir egzersiz seansından önce bir karbonhidrat atıştırması yapmanız gerekmeyebilir; ancak egzersiz sırasında veya sonrasında ilave karbonhidratlara ihtiyacınız olabilir. Egzersiz sonrasında şeker ölçüm cihazı ile kan şekerinizin 70 mg/dL’nin altına düşüp düşmediğini kontrol edin.
  • » Hipoglisemi yaşarsanız, tedavi yönergelerine uyun. Sonrasında doktorunuzla görüşün. Diyabetiniz kontrol altında ve kan şekeriniz hedef düzeylerdeyse doktorunuz egzersiz yaptığınız günlerde ilaç dozunuzu azaltabilir.
  • » Uzun süreli ve/veya yüksek yoğunluklu egzersiz seansları (örneğin futbol maçı, yürüyüş, bisiklet, paten vb) için, etkinlik sırasında ilave karbonhidrat atıştırmalıkları planlayın. Ek karbonhidratların egzersiz sırasında her 30-60 dakikada bir alınması önerilir.
  • » Yanınızda egzersiz sırasında kan şekerinin çok düşmesi ve hipoglisemi belirtileri gözlenmesi durumunda kullanılmak üzere hızlı etkili bir karbonhidrat grubu bulundurun. Diyabetli olduğunuzu gösteren tıbbi kimliğinizi yanınızda taşıyın. Arkadaşlarınızla birlikte spor yapıyorsanız onların hipoglisemi belirtileri ve tedavisi hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlayın. Tek başınıza egzersiz yapıyorsanız birisine nerede olduğunuzu bildirin.

AKTİVİTENİN ARTIRILMASI İÇİN İPUÇLARI

Fiziksel olarak daha aktif olmak denince ilk akla gelenler spor salonuna üyelik, uzun mesafeli koşular ve yoğun aerobik egzersizlerdir. Aslında daha hareketli olabilmek için bunlara ihtiyacınız yok! Sadece yaşam biçiminizde (günlük hayatınıza ve bütçenize uygun) küçük değişiklikler yapmanız yeterli.
İşte ipuçları:

Keyfini çıkarın!

Yaparken keyif aldığınız aktiviteleri yapmayı sürdürme olasılığınız daha yüksektir. Yeni şeyler denemekten korkmayın. Aileniz veya arkadaşlarınızla keyif alabileceğiniz bir etkinliği deneyin. Egzersizi bir sosyalleşme aracı olarak kullanın. Arkadaşlarınızla bir kafede buluşmak yerine birlikte aktivite yapın. Örneğin bir yürüyüş grubu başlatabilirsiniz.

 

Yavaş Başlayın

Daha önce yaptığınızdan biraz daha fazlasını yapmak bile bir fark yaratacaktır. Dolayısıyla aktivitenizi kademeli olarak artırın ve kaslarınız güçlendikçe vücudunuzun buna adapte olması için zaman verin. Herhangi bir sağlık sorununuz varsa yeni bir spora başlamadan önce doktorunuzla görüşün.

Küçük değişiklikler yapın

Yürüyüş ücretsizdir ve form tutmak için basit bir yoldur. Kısa mesafeler için aracınızı kullanmayın ve yürüyün. Otobüsten veya metrodan ineceğiniz duraktan bir veya iki durak önce inin ve yürüyün. Yürüyen merdiven veya asansör yerine merdivenleri kullanın.

Kendinize hedef belirleyin

Kendinize hedefler koyarsanız, yeni yaşam biçiminize daha çok uyarsınız. Kendinize gerçekçi kısa ve uzun vadeli hedefler koyun; bir egzersiz günlüğü tutun ve başarılarınızı işaretleyin.
Göreceğiniz gelişme ve ilerlemeye hayran kalacaksınız. Bir amaca ulaştığınızda, zoru başardığınız için kendinizi ödüllendirin.

Aktivitelerinize çeşitlilik katın

Hayatınıza düzenli egzersizi katıp, form tutmaya başladıktan sonra açık havada bisiklet sürmek veya yüzmek gibi yeni şeyler deneyin.

Vazgeçmeyin

Daha aktif hale geldiğiniz andan itibaren faydalar görmeye başlasanız da, vücudunuzun bu aktiviteye uyum sağlaması belli bir zaman alacağı için tüm faydaları hemen aynı anda göremeyebilirsiniz. Dolayısıyla yeni aktif yaşantınıza sadık kalın! Olumlu sonuçları çok yakında göreceksiniz!

Kan Basıncı Ölçüm Talimatları

Kan basıncı (tansiyon) ölçümü, hipertansiyon ve diğer kalp-damar hastalıklarının tanısı için büyük önem taşır. Ancak doğru sonuçlar alabilmek için tansiyonun doğru yöntemlerle ölçülmesi gerekir.

  1. Ölçümden önceki 30 dakika içinde sigara içmeyin, egzersiz yapmayın, çay, kahve, kola gibi kafeinli içecekler ve alkol tüketmeyin.
  2. Ölçüm öncesinde en az 5 dakika boyunca sol kol kalp hizasında düz bir zemin üzerinde dururken, hiçbir şey yapmadan ve konuşmadan oturarak dinlenin.
  3. Ölçüm için otururken ayak tabanlarınız yere basmalıdır ve rahatça arkaya yaslanmış olmanız gerekir.
  4. Kol boyutunuzla uyumlu, koldan ölçüm yapan tansiyon aletleri kullanınız.
  5. Sabah ilaçları almadan önce ve akşam yemeğinden önce olacak şekilde günde 2 kez aynı koldan ölçüm yapılmalıdır. Her bir ölçümde 1-2 dakika ara ile en az iki ölçüm yapılır ve bunların ortalaması alınarak, ölçülen değerler kaydedilir.
  6. Tansiyon aletinin manşonu dirsek kıvrımından 1-2 parmak yukarı yerleştirilmelidir.

Kan Basıncı Kontrol Planı

Kan Basıncınızı Kontrol Altında Tutmak

Kan Basıncınızı Kontrol Altında Tutmak İçin Neler Yapabilirsiniz?

Kan Basıncı Kontrol

Unutmayın ki; yüksek kan basıncı inme ve kalp krizi geçirme riskini arttırır, böbreklerinize zarar verir.

Sistolik kan basıncı “Büyük Tansiyon”, diyastolik kan basıncı ise “Küçük Tansiyon” olarak bilinen ölçümlerdir.

Sistolik kan basıncının 10 mmHg, Diyastolik kan basıncının ise 5 mmHg düşürülmesi

Koroner Kalp Hastalığını %22 İnmeyi ise %41 oranında azaltmaktadır.

Bu riski azaltmak sizin elinizde…

Olası kalp-damar olaylarından korunabilmek için tansiyonunuzu 140/90 mmHg’nın altında tutmalısınız. Aşağıda tanımladığımız önlemler tansiyonunuzu uygun değerlere düşürmenize yardımcı olabilir.

ÖNLEMLER ÖNERİLER

Bu önlemler sayenizde kan basıncınızın yaklaşık 5-10 mmHg düşmesi beklenir.

FAZLA KİLOLARIN VERİLMESİ Sağlıklı bir kilo için Beden Kitle İndeksinin (BKİ) 18,5-24,9 kg/m² arasında olması gerekir. BKİ değerinizi öğrenmek için eczacınıza danışın.
SAĞLIKLI BESLENME Sebze ve meyve tüketin, az yağlı besinler tercih edin, tam tahıl kullanın, bitkisel kaynaklı proteince zengin beslenin. Haftada en az iki kez balık yiyin. Potasyumca zengin gıdalar (muz, portakal, kuru üzüm) tüketin.
TUZ KISITLAMASI Günlük sodyum alımınızı 2-2,4 g (5-6 g tuz) ile sınırlandırın. Yemeklere eklediğiniz tuz miktarını azaltın. Pişirme sırasında da yiyeceklerinize tuz eklendiğini gözden kaçırmayın. Yiyeceklerinizi baharat ve limonla tatlandırmayı deneyin. Hazır gıdalardan sakının.
HAREKETLİ YAŞAM Haftada 5-7 gün en az 30 dakika yürüyüş ya da egzersiz yapın.
ALKOLÜ VE SİGARAYI BIRAKMA Hipertansiyonlu hastalar alkol ve sigara kullanmamalıdır.
(İlaç Kullanımı Varsa) DOĞRU İLAÇ KULLANIMI İlaçlar sadece siz onları düzenli ve doğru şekilde kullandığınızda etki gösterirler. İlaçlarınızı doktorunuzun ve eczacınızın aktardığı bilgilere uygun şekilde kullanın.

*Bu basamaklar her insanın kan basıncında farklı değişiklikler oluşturabilir. Hangi önlemlerin sizin için uygun olduğunu belirleyerek kendi önlem programınızı oluşturabilmek için doktorunuza veya eczacınıza danışın.

Hipertansiyon İlaçlarınızı Kullanırken Neleri Bilmelisiniz?

Hipertansiyon tedavisinde kullanılan ilaçlar farklı yollardan etki gösterirler. Doktorunuz kan basıncınızda yükselmeye neden olan durumu değerlendirerek sizin için en uygun olan hipertansiyon ilacını seçer.

Hipertansiyon ilaçları bağımlılık yapmaz. Ancak yaş ilerledikçe azalan damar esnekliği nedeni ile kan basıncı kontrolü için alınan ilaç sayısının ya da kullanılan dozun değiştirilmesi gerekebilir. Bu konuda doktorunuzun talimatlarının dışına çıkmayın.

Bazen doktorunuz birden fazla ilaç kullanmanız gerektiğine karar verebilir.

Her ilacın olduğu gibi, hipertansiyon ilaçlarının da bazı yan etkileri olabilir. Genellikle çok sık görülmeyen bu yan etkileri gördüğünüzde doktorunuza/eczacınıza mutlaka bilgi verin.

İlaçlarınızı doktorunuzun ve eczacınızın aktardığı bilgilere uygun şekilde kullanın. İlaçlar sadece siz onları DÜZENLİ ve DOĞRU şekilde kullandığınızda etki gösterirler.

Bazen eczacınız reçetenizde yazan ilaç yerine farklı bir isim taşıyan EŞDEĞER (MUADİL) ilaç verebilir. Eşdeğer ilaçlar, orijinal ilaçlarla aynı kalitede ve aynı etkinliktedir. Aynı güvenlik testlerine tabi tutulurlar. Sadece isimleri ve bazen de şekil ve renkleri farklıdır. Eczacınıza güvenin. Sağlık Bakanlığımız eşdeğer ilaç kullanımını desteklemektedir.

İlaçlarınızı kullanmayı unutmamak için;

Onları her gün aynı saatte alın.

Diş fırçalamak gibi her gün düzenli olarak yaptığınız günlük bir aktivitenin öncesinde veya sonrasında ilaç kullanımını alışkanlık haline getirin.

Haftalık ilaç kutuları ilaçlarınızı almanızı hatırlamanıza yardımcı olabilir. Bu konuda eczacınızdan bilgi alabilirsiniz.

Telefonunuzun alarmını bir hatırlatıcı olarak kullanabilirsiniz.

Aile üyelerinizden ve arkadaşlarınızdan ilaçlarınızı size hatırlatmalarını isteyin.

İlacınızı almayı unuttuğunuzda ne yapmanız gerektiğini doktorunuza/eczacınıza sorun.

Kan basıncının kontrol altında tutulabilmesi için size verilen ilaçları doğru kullanmanın yanı sıra doktorunuzun ve eczacınızın önerdiği; sigara kullanmamak, sağlıklı beslenmek ve uygun kiloda olmak, tuz kullanımınızı azaltmak, düzenli fiziksel aktivite yapmak gibi doğru yaşam davranışlarına mutlaka uymanız gerekmektedir.

Tansiyonunuz normal değerlerde olsa bile ilaçları bırakıp bırakmamanız gerektiğine ancak doktorunuz karar verebilir. İlaçlarınızı kendi kendinize bırakmayın.İlaçlarınızı aniden bırakmanız daha ciddi sorunlar yaşamanıza yol açabilir.

İlacınızın işe yarayıp yaramadığından emin olmanın en iyi yolu; tansiyonunuzu düzenli olarak ölçmek ve kaydetmektir. Bunun için eczacınızdan alacağınız tansiyon takip kartlarını kullanabilirsiniz. Ayrıca eczane ziyaretlerinizde eczacınızdan tansiyonunuzu ölçmesi için destek alabilirsiniz.

Sağlık uzakta değil: ECZACINLA YANINDA